Yurtta Sulh Cihanda Sulh

Tarih 20 Nisan 1931.

Mustafa Kemal Atatürk, seçim beyannamesinde şu sözlere yer veriyor:

“Cumhuriyet Halk Fırkasının müstakar umumî siyasetini şu kısa cümle açıkça ifadeye kâfidir zannederim: Yurtta sulh, cihanda sulh için, çalışıyoruz”

Cumhuriyetin kazanımlarından en büyüklerinden biri olan bu ilke, sadece bir sözün çok ötesinde, bu ülke ve vatandaşları için vazgeçilmez bir düstur aynı zamanda. Yıllar süren savaşlarla bağımsızlığını kazanmış bir milletin, artık barış dönemine ihtiyacı olduğunun da ifadesini barındırıyor.

Nitekim, 2. Dünya Savaşı sırasında izlenen yol, bu ilkenin sadece sözde olmadığını da gösterdi. Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da barış için çalışıyoruz, çalışmalıyız diyor Mustafa Kemal.

Defalarca duyduğumuz, devlet kurumlarının bazılarında büyük ve altın harflerle yazan bu dört kelimeye dikkatinizi çekerim. Çünkü, bu aynı zamanda bir milletin liderinin, o dönemde, hayata karşı bakışını yansıtması açısından çok önemli.

Bu anlayışa biraz daha bireysel açıdan bakmak istedim.

Devletleri birbiri ile savaştıran bireylerin iç savaşlarından başka bir şey değildir aslında.

Atatürk’ün kullandığı ‘sulh’ kelimesinin kökenini Arapça ve İbranicede buluyoruz. Her ikisinin de bize verdiği ortak ipucu, iyi ve uygun olma, hali vakti yerinde olma anlamını içerdiği yolunda.

Türkçedeki ‘barış’ kelimesinin izini ise Türkolog Andreas Tietze’nin ‘Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı’ adlı eserinden sürüyoruz: ‘Barışmak’ şeklinin eski Türkçede gitmek anlamındaki ‘Bar-‘ kökünden oluştuğu ve ‘birbirine girmek’ anlamına geldiğini söylüyor. Belki daha manevi anlamda ‘birbirini anlamak’ olarak da algılanabilir. Yani bugünlerde çoğunlukla kullandığımız Anglo-Türkçe ile ’empati’.

Barış kelimesinin İngilizcedeki karşılığı ‘peace’ kelimesi ise Latince ‘pacem’ den türetilerek günümüze gelmiş ve içinde savaşın olmama halinin yanı sıra biraz sessizlik, dinginlik ve huzur barındırıyor. Kaybettiklerimiz için kullandığımız ‘huzur içinde uyusun’ karşılığı ‘rest in peace‘ veya kısaltması R.I.P ‘deki gibi.

Dilimizin bize söylediği kelimelerin içinde ‘iyi olma, huzurlu olma, empati ve dinginlik’ var.

O zaman matematiksel bir yaklaşımla bakalım. Sulh kelimesinin yerine ‘huzur’ desek,

‘Yurtta huzur, dünyada huzur’ olarak değiştirdiğimizde anlamı çok değiştirmek olmayız.

Peki ya, yurt ve dünya yerine içeride ve dışarıda desek:

‘İçeride huzur, dışarıda huzur’

Şimdi bakın bakalım hayatlarınıza, içinizde huzurlu hissettiğinizde, etrafınızda ne buldunuz? Gerçekten dingin ve iyi olduğunuzda, kendinize ‘gidip geldiğinizde’ kendinizle barış-ık olduğunuzda neler oldu?

Gerçekten sadece devlet büyüklerinin, politikacıların, siyasetçilerin ellerine bırakılmayacak kadar önemli bir konuda, ‘yurtta sulh ve cihanda sulh’ için, önce kendi iç barışımızı ve iç barışıklığımızı sağlamak zorunda olduğumuzu anlamanın zamanıdır.

Aksi halde, hiçbir zaman, belki sadece orada bulmuş olduğumuz için, sahip çıkmayı akıl edemediğimiz ve içselleştiremediğimiz fikirleri elimizden alıverirler.

Ve biz aslında neyi kaybettiğimizi bile bilemeyiz.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.

 

Related posts

One thought on “Yurtta Sulh Cihanda Sulh

  1. Müjde

    …hep ölenlerin ardından R.I.P. yazanlar oluyordu ve acaba bunun açılımını nereden bulurum diye düşünürdüm.herkesin ana dili gibi kullandığı bu terimleri bilmemek ayıp olurdu ve neyse ki sormadan cevabı Futbol Terapi’den geldi:)
    Yurtta Sulh Cihan’da Sulh’un aslında hepimizin içinde olduğuna işaret eden yazı için teşekkürler.
    İçte barışıp, bunu paylaşmayı bilebildiğimizde nasıl da ” içeride huzur dışarıda huzur” ‘a dönüşebiliyormuş.Bu deneyimi henüz çok yakında yaşayan biri olarak, toplum olarak da huzurun ne kadar yakınımızda olduğunu biliyorum.
    Umut veren 19 Mayıs Kutlamasına istinaden yorumumu iletmek istedim.
    Sevgi ile
    Müjde

Leave a Comment